Miss Aura

Pure beauty from nature

ESKİ ZAMANLARDAN BERİ KULLANILAN BİR TEDAVİ ŞEKLİ PELOİDLER…

Peloidler, organik ve inorganik içeriğe sahip tedavi edici bileşiklerdir. Doğada uzun bir olgunlaşma sürecinden geçen peloidler biyolojik olaylar sonucu humik (organik), jeolojik olaylar sonucu ise mineral (inorganik) içeriğe sahip olur. Peloidler vücudu stresten korumak, güzel bir cilt sağlamak ve önemli mineralleri deri yüzeyinde toplamak için uzun zamandır uygulanmaktadır. Bu özel maddelerin antik Mısır, Yunan ve Roma’da kozmetik amaçların yanı sıra cilt, mide ve bağırsak hastalıklarının da tedavisinde kullanıldığı gösterilmiştir. Günümüzde peloid tedavileri; romatizmal hastalıklar, osteoartrit, jinekolojik rahatsızlıklar, dermatolojik hastalıklar (akne, apse, sedef, dermatit vb.) ve spor travması tedavilerinde kullanılmaktadır.

Kozmetik alanında peloid kullanımı

Peloidler kozmetik alanında yüz maskesi olarak kullanılmaktadır.

Peloid mineralleri cilt üzerinde ölü tabakanın atılması ve cilt dokusunun iyileştirilmesi özelliklerine sahiptir.

Antioksidan özelliğiyle kırışıklıklarla mücadele eden, yaşlanmayı önleyici (anti-aging) etki gösterir.

Ciltteki toksinlerin ve zararlı maddelerin emilerek vücuttan dışarı atılmasını sağlayarak detoks yapar, uygun deri pH‘ını ve hormon dengesini sağlar.

PELOİD, KİLDEN FARKLIDIR...

Peloidler killer gibi mineral kaynaklıdır. Ancak peloidlerin %2-4 oranında organik içerik barındırması tedavi edici olarak kullanılmalarını sağlar.

Peloidlerin doğal tedavi unsuru olması için düzenlenen tıbbi rapora ve ilgili tebliğin hükümlerine göre verilen yasal üretim iznine sahip olması gerekir.

DURU VE GENÇ BİR CİLT İÇİN ORGANİK - İNORGANİK MADDELERİN UYUMU

Humik içerikler özellikle bitki dokularının ayrışması ve yeniden şekillenmesiyle oluşan doğal organik moleküllerdir. Humik içerikler kendilerine has özellikleri dokularda tedavi edici özellikler gösterir.

Biyolojik olaylar sonucu oluşan Humik Asit & Fulvik Asit (humik bileşenler), bakteri, mantar ve virüsler üzerindeki etkileri ve bağışıklık sistemini düzenleyici etkilerinden dolayı dermatoloji ve kozmetolojide potansiyel ilgi alanı haline gelmiştir.

01

Humik maddeler uygulandığı zaman; dokular ve hücreler büyük miktarda oksijen ve besleyici madde ile desteklenmektedir, metabolik işlemler şeklinde uyarılmakta, zararlı maddeler vücuttan atılmaktadır, hormonsal hareket ve bağışıklık sistemi aktif hale getirilmektedir.

02

Humik maddeler, uygun deri pH’ını ve içindeki polifenoller nedeni ile doğal hormon dengesini sağlar.

03

Humik içerikler ANTİTOKSİK (zehirli maddeleri temizleyen), ANTİALERJİK ve ANTİİNFLAMATUVAR (iltihap önleyici) gibi tedavi edici özellikler gösterir.

04

Humik içerikler tıpta ağrı kesici ve iltihap önleyici olarak kullanılmaktadır.

05

Humik maddelerin birçok yerde rastlanabilecek değişik mikrop türlerine karşı ANTİMİKROBİYAL etki gösterdiği de yapılan bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.

06

Humik içerikler ayrıca ANTİSEPTİK özellik de gösterirler ve akne, ekzema, sedef gibi cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılırlar.

07

Humik içerikler antimikrobiyal özelliklerinden dolayı lazer uygulamaları sonrası da kullanılmaktadır.

Bu tedavi edici özel çamurlar cildi nemlendirmek için de kullanılırlar. Peloid maskesi uygulandığında peloidin geçirmezlik özelliğinden dolayı ciltte terleme yoluyla cilt nemlenir ve hiper gözenekli hale gelir. Bu şekilde peloid içinde yer alan maddeler epidermisin en alt tabakalarına kadar ulaşır.

Humik içerikler; AVRUPA BİRLİĞİ KOZMETİK İÇERİKLERİ LİSTESİNDE (CosIng) “CİLT NEMLENDİRİCİ” OLARAK TARİF EDİLMİŞTİR.

Humik içerikler güvenli ürünlerdir ve 3 ana grupta toplanırlar: humik asit, fulvik asit ve humin. Bu bileşenlerden fulvik asit canlı için gerekli olan mineralleri taşırken, humik asit bu minerallerin hücre içine geçişini kolaylaştırır.